Federal Kürdistan’da politik islamin anatomisi -///=> ANP
Federal Kürdistan’da politik islamin anatomisi
2012-01-17  
Siyasal Ehli-sünnet İslam ve siyasal Ehli-Beyt İslam’ın temsilci şahsiyetlerin eserleri, Kürt halkının ulusal ve özgürlük mücadelesini sahih Kuran adına, Kürtlerin özgürleşmesi haram olarak zihinlere kazınacaktı. Okunan bu eserler kayıtsız şartsız Kürtleri özgür vatan ikliminden uzak tutacaktı...
Federal Kürdistan’da politik islamin anatomisi
Kadir Amaç / AraÅŸtırmacı-yazar
Güney Kürdistan bölgesindeki politik Ä°slam’ın teorik ve pratik yöntemle ilk tanışması 1950 yılında Ä°hvan-i Müslim hareketinin bölgeye yerleÅŸmesiyle baÅŸlar. Ä°hvan hareketinin kurucusu ve lideri Hasan El-Benna tarafından Güney Kürdistan’a gönderilen Arap kökenli ve El- Ezher mezunu Åžeyh Mahmud Savvaf tarafından yürütülür. 1954 yılında Åžeyh Osman Ä°hvan hareketiyle tanışır. Kısa bir süre içinde Kürdistan bölgesinde yürüttükleri Ä°slami faaliyetlerle Åžeyh Osman Bin Abdulaziz ve kardeÅŸleri Ali ve Sıddık Abdulaziz Kürdistan Ä°slami hareketin öncü kadroları konumuna yükselirler.
Bu üç kardeÅŸ, Kürdistan halkının içinde bulunduÄŸu keÅŸmekeÅŸ hayatın bir an önce son bulması için Rabıta hareketetiyle kuracakları organik baÄŸ ile sonuç alabileceklerini düÅŸünürler. Åžeyh Osman ve kardeÅŸleri sahip oldukları geleneksel Ä°slami medrese düÅŸüncesini, Hasan El- Benna’nın yeniden yorumladığı Ehl-i Sünnet Ä°slamI, Seyid Kutub’un “Yoldaki Ä°ÅŸaretler” adlı eseri, Pakistanlı Mevdudi’nin “Dört Terim” kavramlaÅŸtırması ve Humeyni’nin sistematikleÅŸtirdiÄŸi ve kurumsallaÅŸtırdığı “Velayet-i Fakih” düÅŸüncesiyle buluÅŸturup, Kürdistan Ä°slami Hareketin siyasal Ä°slam paradigmasını inÅŸa edecekti.
Kürdistan Ä°slami Hareketi benimsediÄŸi bu paradigmayla Kürt halkının kurtuluÅŸ reçetesini “Huzur Ä°slamdadır”parolasıyla Kürt halkının karşısına görücüye çıkacaktı. 1954 yılından 1988 Halepçe katliamına kadar Åžeyh Osman ve kardeÅŸleri ihvan hareketiyle organik baÄŸlarını sürdürürler. Fakat Halepçe katliamından sonra Åžeyh Osman, Irak Baas rejimine karşı silahlı mücadelenin kaçınılmaz olduÄŸu fikrini ileriye sürer. Ä°hvan ise onun bu görüÅŸüne sıcak bakmayacaktı. Bu sebepten ötürü Ä°hvan hareketiyle olan iliÅŸkileri kesilir. Bundan sonra Åžeyh Osman ve kardeÅŸleri, Ä°ran Ä°slam cumhuriyeti ile yoÄŸun iliÅŸkiler içinde olurlar. Åžeyh Osman ve kardeÅŸlerinin Ä°ran Ä°slam rejimi ile olan iliÅŸkileri Halepçe katliamıyla beraber baÅŸlamamıştır. 1979 tarihinde Ä°ran Ä°slam Devrimi gerçekleÅŸirken tüm dünya Müslüman halkları tarafından sevinç ve coÅŸkuyla karşılandı. Tabiatıyla devrimin yaratığı bu sevinç ve coÅŸku atmosferi Güney Kürdistan halkını da etkisi altına alacaktı.
Åžeyh Osman ve kardeÅŸleri baÅŸta Hasan El Benna, Seyit Kutub, Mustafa Sibai, Fethi Yeken, Abdulkadir Udeh, Halid El-Ä°slâmbuli, Åžeyh Ahmet Yasin gibi Ä°hvan harekatının önemli düÅŸünce ve fikir adamlarının eserlerini tabanlarıyla buluÅŸturdukları gibi; 1979 Ä°ran devriminin mimar kadroları olan Humeyni, Mutahhari, BeheÅŸti, Talagani, Burucerdi, Müntezeri ve Tabatabai gibi düÅŸünce ve fikir adamların kitaplarını da tabanlarıyla buluÅŸturmaktan geri durmamışlardır. Kürt halkına ulaÅŸtırılan bu ÅŸahsiyetlerin eserleri, ekmek ve su gibi raÄŸbet görecekti.
Kürdistan Ä°slami Hareket’in her bireyi tarafından okunan bu eserler hem Hareketin lider kadrosunu, hem de müntesiplerini Kürdistan ulus bilincinden uzaklaÅŸtırıp, ümmet ve kardeÅŸlik mefkuresiyle perçinleÅŸtirecekti. Kürdistan Ä°slami Hareketin müntesipleri tarafından okunan bu eserler, onları ulusal Kürt bilincinden uzaklaÅŸtırmakla birlikte, onlar gibi inanç ve amel dünyalarını inÅŸa etmeyen diÄŸer Kürdistanlılar ise; ÅŸeytan, kafir, münafık mesafesinde deÄŸerlendirilecekti. Öyle ki Kürdistan’ın dört bir parçasında özgür vatan bilincini inÅŸa etmeye çalışan her Kürt bireyi ve hareketi, Humeyni’nin ÅŸu meÅŸhur sözüyle özgür vatan sevdasından uzaklaÅŸtırılacaktı: “Kürdistan Demokrat Partisi bozuk bir cemiyettir, Kürdistan halkının kurtuluÅŸu Ä°slam’dadır.” Diyerek Kürt ulusal düÅŸüncesini pasivize etmek ister. 1980 yılında Ä°ran Kürdistan’ında Kürt halkının ulusal ve özgürlük mücadelesini veren her Kürt bireyi ve hareketi, Ä°ran devriminin öncü kadrolarından biri olan Mustafa Çamran tarafından büyük bir katliamla bastırılacaktı. Çamran ve Humeyni, bu zulmü ve katliamı meÅŸru göstermek için Kürtlerin baÅŸkaldırı hareketini ÅŸövenizm, milliyetçilik ve komünizme hizmet olarak yorumlayacaktı. Mustafa Çamran, Kürt halkının ulusal bilincini kısırlaÅŸtırmak için bu söyledikleriyle yetinmeyerek ayrıca, “Kürdistan’ın Hainleri” adlı bir kitap çalışması yapar. Bu kitap Kürdistan’ın dört bir parçasında Kürt halkının özgür vatan sevdası için mücadele eden Kürtleri hedef alarak ümmet fikrini bozmakla ve Kürt halkını komünizmle suçlayacaktı.
Oysa ki Kürt halkının bu sömürgeci mantığı suçlaması ve yargılaması gerekirken, sömürgeci mantık tabiatı gereÄŸi daha kurnaz davranıp, bu pervasızlığını göstermekten geri durmayacaktı. Dolayısıyla Kürt halkının özgür vatan isteÄŸi neden müslüman olan bu devletleri ve halkları bu denli zıvanadan çıkarıyordu sorusu çok büyük bir önem taşımaktadır. O halde Müslüman bu halkların neden devleti vardı? Neden Kürt halkın bu müslüman halklar gibi meÅŸru bir devletleri yoktu? Neden tüm bu müslüman halklar birden fazla devlete sahip olurken milliyetçi ve ÅŸövenist olmuyordu? Neden devleti olmayan ve dilleri yasaklı olan kırk milyon Kürt, ülkemi ve dilimi özgür kılmak istiyorum dediÄŸi için milliyetçilik, ÅŸövenizm ve komünizmle suçlanacaktı? Niçin diÄŸer Müslüman halklar gibi kendi ülkelerinde ve kendi dilleriyle konuÅŸmaları ve yaÅŸayacakları özgür bir ülkeleri ve özgür bir yazgıları yoktu? Muamması sanırsam tamda bu noktada zalimleÅŸen yürekleri ve vicdanları harekete geçirecek bir tefekküre ihtiyacı doÄŸurmuÅŸtur.
Gerek politik ehli-sünnet Ä°slam’ı gerekse de politik Ehli Beyt Ä°slam’ı olsun Kürt halkının özgür vatan bilincini oryantalist ve kolonyalist enstrümanlarla saÄŸlı sollu döverek sersemleÅŸtirdiÄŸi için, Kürt Ä°slami Hareketi ne yazık ki bunu fark edememiÅŸ olacaktı. Çünkü hem Siyasal Ehli-sünnet Ä°slam’ın temsilci ÅŸahısların eserleri hem de siyasal Ehli-Beyt Ä°slam’ın temsilci ÅŸahsiyetlerin eserleri, Kürt halkının ulusal ve özgürlük mücadelesini sahih Kuran adına, Kürtlerin özgürleÅŸmesi haram olarak zihinlere kazınacaktı. Okunan bu eserler kayıtsız ÅŸartsız Kürtleri özgür vatan ikliminden uzak tutacaktı. Bu okuma ve algılama biçimi Kuran ilmine göre dualizme tekabül ediyordu. Çünkü Kuran, vatan ve dil epistemolojisini ontolojik, fizyolojik ve anatomik esaslar üzerine inÅŸa etmiÅŸti. Bu eserlerin sahipleri Kürtleri ısrarla devlet olma temayüllerine karşı dikkatli olmalarını öÄŸütlemiÅŸti.
Bunlar kendilerine devlet ve otoriteyi vazgeçilmez birer düstur olarak görürken, Kürt halkına aynısını haram olarak görecektiler. Tabiatıyla bu anlaşılır gibi deÄŸildi. Åžeyh Osman 1988 yılından vefat ettiÄŸi 1996 yılına kadar, Ä°ran Ä°slam rejimiyle mazbut iliÅŸkiler içinde olmuÅŸtur. Aynı ÅŸekilde Åžeyh Osman 9 AÄŸustos 1996 yılında Türkiye Cumhuriyeti devletinin o dönemin baÅŸbakanı Erbakan tarafından Ankara’ya davet edilir. Davet edilme gerekçesi Güney ve Kuzey Kürdistan’da, Kürt halkının özgürlüÄŸü için mücadele eden KDP, KYP VE PKK gibi Kürt örgütlerine karşı Kürdistan Ä°slami Hareketini oryantalist ve sömürgeci yöntemlerle bu gruplara karşı kışkırtmış ve Ä°slam düÅŸmanı olarak hedef göstermiÅŸtir.
Erbakan ve kurmayları Åžeyh Osman’a: Kürtlerin ve Türklerin kardeÅŸ olduÄŸunu, Barzani’nin Yahudi kökenli bir aileye mensup olduÄŸunu, amacının Ä°srail devletinin bölgede büyük bir güç olması için görevlendirdiÄŸini, Talabani’nin ise Amerika’nın politikalarını Kürdistan’da icra etmekle görevli bir ajan olduÄŸunu, Öcalan’ın ise uluslararası güçlerin, Kürt halkını dinsizleÅŸtirmekle görevlendirdiÄŸi bir bebek katili olduÄŸunu söyleyip, dinlerinde ve inançların da samimi olan Kürdistan Ä°slami Hareketi ve liderini resmen diÄŸer kardeÅŸ gruplara karşı kışkırtmaktan imtina etmeyecekti. Kürdistan Ä°slami Hareketini bu Kürt gruplarına karşı dinsiz ve Ä°slam düÅŸmanı biçiminde yalnız Arap Ä°hvanı ve Ä°ran rejimi hedef göstererek kışkırtmıyordu.
1996 yılında Türkiye’ye gelen Kürdistan Ä°slami Hareketi lideri Åžeyh Osman, Ä°ran Ä°slam Rejimine yakın olan bir takım Politik Ä°slami gruplarla farklı zamanlarda görüÅŸtüÄŸü konusu, dönemin Ä°slamcı medyası tarafından gündeme taşınacaktı. Yapılan bu görüÅŸmelerde Türk Ä°slamcı Gruplar Åžeyh Osman’a, Kürtlerin özgürlük mücadelesini veren Kürt gruplarını gavurluk, komünistlik ve Ä°slam’ın düÅŸmanları olarak hedef gösterecekti. Türk Ä°slamcı gruplar Profesyonelce sahih Ä°slam düÅŸüncesinin argümanlarını oryantalist ve kolonyalist sistematiÄŸe eklektize ederek, Ä°slam düÅŸüncesinin en azılı düÅŸmanlarını, Kürt halkının özgürlük mücadelesi veren Kürt grupları olarak hedef gösterilecekti.
Türk Ä°slamcı Gruplar 1992 ile 1994 yılları arasında Tevhid, GiriÅŸim, Yeryüzü ve Selam gazetesi aracılığıyla Kürtlerin PKK tarafından dinsizleÅŸtirildiÄŸi propagandası özellikle Ä°lim grubunu ikna ederek hedeflerine varmış oluyordu. Son dönemlerde ise; bu Ä°slamcı, oryantalist ve kolonyalist medya daha geniÅŸ bir yelpazede bir ahtapot gibi konumlanarak, Kürt halkı uluslaÅŸmasın diye Kürt halkının zihin ve inanç dünyası, politik Ä°slam’ın argümanlarıyla yoÄŸun bir bombardıman altında tutulacaktı. Hakeza son günlerde sömürgeci Türk devletinin BaÅŸbakanı ve onun münafık çeteleri, Güney Kürdistan bölgesinde Ä°slami grupları diÄŸer Kürt gruplarına karşı kışkırtarak, Kürtlerin özgür vatan etrafında birleÅŸmelerine engel olmaya çalıştıklarına ayrıca müÅŸahade etmekteyiz.
Özellikle Kürtler arasında özgür vatan bilinci yerine, bırakuji ve sömürgeci bir kültürün egemen olmasını isteyen Zaman, Vakit, Milli gazete, Yeni ÅŸafak gazetesi, Gerçek Hayat Dergisi , Hak Söz dergisi Güney Kürdistan’daki Ä°slami grupları Federal Kürdistan Devletine ve Barzani’ye karşı kışkırttıklarını görmekteyiz. Oysa ki Ä°slam’dan dem vuran bu politik din tacirleri Ad kavmi, Semud kavmi, Eyke kavmi ve Lut kavmi gibi her türlü eÄŸlence ve sapkınlığı yaparken, Kürt halkına hangi gerekçeyle helal ve haram sınırlarını tayin etme densizliÄŸini gösteriyorlar, bu anlaşılır gibi deÄŸildi!
Hakeza dünyada hiç bir devletin ve dünyada hiç bir halkın Arap, Türk ve Fars devleti ve milleti kadar eÄŸlenceye ve sapkınlığa düÅŸkün ve mahkum hiç kimsenin olmadığını ayrıca unutuluyordu! Dolayısıyla siyasal Ä°slamcılar Kürdistan halkının özgür olmasını istemedikleri için Kürdistan’daki Ä°slamcı grupları diÄŸer Kürt gruplarına karşı din adına kışkırttığını bilmemiz gerekiyor.
Oysaki hiç bir Kürt grubu, Kürt halkının dinsizleÅŸmesi için mücadele etmemiÅŸtir. Aksine Ä°slam düÅŸmanı olarak gösterdikleri bu Kürt gruplar, Kürt halkının Ä°slam adına esir edilen yaÅŸamını tekrar özgür mahÅŸere taşımak için mücadele verdiklerini hatırlatmak gerekiyor. Tabi ki, bu mücadele esnasında bir çok taÅŸkınlıklar yapılacaktı. Oysa ki siyasal Türk, Fars ve Arap Ä°slamcıları Kürt Ä°slamcılarına: ÅŸu Kürt örgütleri Ä°slam düÅŸmanıdır. Çünkü Ä°slam seküler yaÅŸamı ve beÅŸeri ideolojileri “La” ÅŸiyarıyla red etmiÅŸtir. Bu oryantalist üslubu ve yöntemi kullanan siyasal Ä°slam’ın hamileri , Türkiye Cumhuriyeti devleti Allahı, meteoroloji iÅŸlerine havale ederken ve Dubai ÅŸeyhleri yeryüzünde kendilerine dijital bir cennet inÅŸa ederken, Kürt halkına helal ve haram sınırlarını belirtmeleri hayasızlığın en son örneÄŸi olacaktı.
Konumuza dönecek olursak, Åžeyh Osman’ın vefatından sonra Kürdistan Ä°slami harekatı kendi içinde üç parçaya bölünecekti. Özellikle bu parçalanmanın sebebi Ali Bapir’in Ä°ran Ä°slam devletine olan aşırı baÄŸlılığı neden gösterilecekti. Daha sonra Kürdistan Ä°slami Hareketinden ayrılan bu iki grup 2007 yılında Erbil’de, Muhamed Bahaddin baÅŸkanlığındaki “Ä°slami Birlik Partisi”, Ali Bapir liderliÄŸindeki Kürt Ä°slam Cemaati” ve Åžeyh Osman’ın kardeÅŸi olan Sıddık Abdulaziz baÅŸkanlığındaki “Kürdistan Ä°slami hareketi” arasında yapılan bir toplantıda, Güney Kürdistan’da ortak bir cephe oluÅŸturmaya karar verilir. Kürdistan Ä°slami Hareketin kendi içinde sürekli ayrılıklar yaÅŸamasına sebep olan temel faktörlerden biride hiç kuÅŸkusuz bu hareketin yönetimini, Åžeyh Osman ve kardeÅŸlerinin kimseye kaptırmama endiÅŸesidir. Kürdistan Ä°slami hareketi hem kendi içinde teorik ve pratik çatışmalar ve ayrılıklar yaÅŸarken hem de Güney Kürdistan’ı dinsizleÅŸtirmekle suçladıkları KDP ve KYP ile çatışacaktı. Özellikle Talabani’nin KYP’si ile Åžeyh Osman’ın Kürdistan Ä°slami Hareketi arasında 1993, 1995 ve 2001 tarihlerinde ÅŸiddetli bırakuji çatışmaları yaÅŸanmıştır. Hata 1993 Yılında Kürdistan Ä°slami Hareketi, KYP’nin birçok yerel yöneticisini öldürdü. Bundan dolayı KYP güçleri, Kürdistan Ä°slami Hareketinin üst bölgelerini ele geçirdi; baÅŸta Åžeyh Osman olmak üzere iki yüzden fazla esir alındı. Bu hadiseden hemen sonra Ä°ran devreye girip Talabani’den derhal Åžeyh Osman ve beraberindeki iki yüz esirin serbest bırakılması için arabuluculuk yapacaktı.
Güney Kürdistan’daki Politik Ä°slam’ın anatomisi ve serencamını anahatlarıyla belirlediÄŸimiz gibi Åžeyh Osman ve kardeÅŸleri tarafından vücuda getirildiÄŸi sonucu çıkmaktadır.
Dolayısıyla Sonuç olarak toparlayacak olursak; Güney Kürdistan Federal yönetimi, Ä°slami grupları Kürt, kardeÅŸliÄŸi ve yurtseverliÄŸi muvazanesinde ve mefkuresinde deÄŸerlendirmelidir. Ä°slami grupların, Federal Kürdistan Devletine karşı besleyecekleri her türlü önyargı düÅŸüncesine karşı bilgi, ahlak, sevgi ve hikmet ekseninde diyalog iklimini inÅŸa etmelidir. ÖzgürlüÄŸümüzü ve onurumuzu bir ahtapot gibi emen bu oryantalist Ä°slam ÅŸekline karşı, en aykırı düÅŸüncelerin en aykırı yaÅŸam biçiminin ve en aykırı inançların yan yana getirilerek, özgür vatanın mutluluÄŸu için mutlaka seviÅŸtirilmelidir.


Print


.
2018-03-07 - 04 :19    Ä°NSANLIÄžA KARÅžI ZULMÃœN DE SONU VAR
2016-12-03 - 17 :56    SABAH`ın REZALETÄ° ve UTANÇ HABERÄ°
2016-01-22 - 16 :31    Qazî MIHEMED: DÜŞMANLARINIZA ALDANMAYIN
2016-01-07 - 15 :30    KÃœRT TARÄ°HÄ°NIN GÄ°ZLÄ° HAZÄ°NELERÄ° AÇIKLANIYOR
2015-05-24 - 00 :52    Osmanlılar ve Acemler Arasında Kürdler
2015-05-24 - 00 :35    “Azeriler ve Ermenilerin Kürdlere karsi soykırımi”
2015-03-28 - 07 :54    Arap şövenistleri Rojavayı nasıl AraplaÅŸtırdı ?
2015-03-28 - 07 :43    Susuz HoÅŸgeldi köyünden BaÅŸbakan DavutoÄŸlu’na çaÄŸri
2014-12-20 - 08 :33    ÅžENGAL iÅŸit vahÅŸetinden KURTARILDI !
2014-04-26 - 17 :07    Kürt imamlardan Ermenilerin korunması için fetva
2012-12-05 - 16 :43    Ninelerimizin Ermeni komÅŸuları
2012-11-24 - 15 :54    Müslümanlar Ermenilerin nesi olur?
2012-08-18 - 00 :21    Rusya’nın OrtadoÄŸu politikası
2012-04-03 - 02 :37    Sabri Atman : Süryani Soykırımı kabul edilsin
2012-01-17 - 00 :26    Federal Kürdistan’da politik islamin anatomisi
2011-12-28 - 00 :12    Diken : Fıleleri kaybettiÄŸimizde coÄŸrafyamiz da yoksullaÅŸtı
2010-11-21 - 01 :11    Cumhuriyet Kürdlere Ne Kazandırdı?
2009-08-27 - 23 :26    Kafkasya Kürdistan`ının iadesi
2009-02-17 - 02 :45    Burkay : Din-Siyaset iliÅŸkileri-3
2009-02-13 - 01 :44    Burkay: Din-Siyaset iliÅŸkileri-2



About us  |  Contact information
Copyright 2008, ANP. All rights reserved.
Powered by Med Diplomatic